Synopsis
After the owner's bankruptcy, the crew is stranded on a freighter for months. Dealing with the stress of isolation, seafarers gradually surrender to madness and terror.
2015 ‘Sarmaşık’ Directed by Tolga Karaçelik
After the owner's bankruptcy, the crew is stranded on a freighter for months. Dealing with the stress of isolation, seafarers gradually surrender to madness and terror.
Hera
Bu kadar gerileceğimi hiç düşünmemiştim.
Tolga Karaçelik, filmin ikinci bölümünde gösterdiği Coleridge'in şiiriyle tüm hikayeyi özetliyor.
"Birden rüzgar dindi, tüm yelkenler indi
Yoğun bir hüzün çöktü her şeye
Ağırlığı hissettik, rastgele sözler ettik
Sırf denizin sessizliği bozulsun diye"
Film genel olarak günümüz Türkiyesi'nin bir yansıması olduğunu düşünüyorum. Karakterlerin davranışları ve isimlerinden de bu rahatça çözümlenebilir.
''Cenk'' karakterinin, filmin başında esrar içmesi nedeniyle karakterin tekinsiz biri olabilme izlenimi veriliyor. Filmin ilerleyen dakikalarında da sürekli sorun çıkaran, otoriteye karşı gelen biri olarak görüyoruz ki filmin başında verilen izlenimi destekliyor. Cenk'in kelime anlamı da ''savaş'' demek. Toplumun, dar anlamda anarşist/aktivist, geniş anlamda ise ''muhalif'' kesimini temsil etmektedir ve otoriteye ilk baş kaldıran o'dur.
İsmail karakteri toplumun dindar kesimini temsil etmektedir. İsmail isminin anlamı…
The Lighthouse’un Türk versiyonu
-Bahçıvanı da sikeyim, seni de sikeyim!
-Tamam abi sikersin.
of ne filmdi be gece gece tüm ruhumu söktü aldı yemin ederim..
bir gemide adeta mahsur kalmış durumdaki altı insanın bu sıkıntılı sürecin etkisiyle kendi içlerinde ve kendi aralarında verdiği savaşa konuk oluyoruz.
inanılmaz iç karartıcı ve gergin bir atmosferin yanında harika karakterlere ve oyunculuklara da sahip film..
özellikle nadir karabacak şov yapıyor resmen..
film bu uzun süre gemide kalmanın getirdiği fiziksel ve sinirsel gerilmelerin ve mürettabatın geçirdiği ruhsal buhranları çok iyi anlatırken bunun yanında içinde bulunduğumuz hayata da ufak göndermeler yapıyor gibiydi sanki.
ötekileştirilen bir kürt, kendine müslüman! bir karakter, sahte kabadayılar, yalaka ve yancılar, isyan etmeye çalışan fakat susturulan bir insan ve odasından hiç çıkmayıp bizi birbirimize kırdıran kaptan!
içinden çıkamayacağımız ve bizi bunalıma sürükleyen bu durumdan kurtulmamız…
dört adama bi beybabayı indiremediniz be.
gerçi 57 milyon da bir adamı indiremiyor.
edit: 5 adam olacaktı, kürt'ü yine unuttuk.
Uzun zamandır bu kadar iyi bir Türk filmi izlememiştim. İçinde bulunduğumuz sınırların böyle zekice, sembolik ve derin anlatılmasına hayran oldum demek asla abartı olmaz. Siyaset, sosyal, dil, din ve ırk mevzularını öyle bir olayla bağdaştırmışlar ki her bir başlık için 'hass-' çektim.
Senaryo muhteşem, sinematografi ortalama üstü, müzikler başarılı, oyuncu seçimi ve oyunculuklar da o kadar iyi ki yorum yapmaya bile gerek yok. Bütün bunların yanında artı olarak filmin hissettirdiği gerilim duygusu inanılmaz bir tat bırakacak cinsten. Keşke sadece gösterime koymak yerine hak ettiği ödülleri de verselermiş; olsun diyelim.
Direkler eğik,burnumuz batmış suya;
İnsan düşmanın sillesinden kaçar ya
Soluğunu ensesinde duya duya
Ve koşar başını hiç kaldırmadan,
Gemi öyle koştu, rüzgar öyle coştu:
Kaçtık güneye hiç durmadan.
(Samuel Taylor Coleridge-Yaşlı Gemici)
sucuk yenilen bir ortamda ancak bu kadar gerilebilirdim
lan iyi de bu dümdüz şaheser?
son anda izlemeye karar verdim ve hasiktir abi, inanılmaz bir filmdi. kafa yedirtecek kalitedeki performansları, tiryaki ve karaçelik'in alıp arşa kadar götürdüğü teknik kalitesi, deliliği adım adım işleyen pürüssüz dozajı ile bam bam "ha işte bu iş böyle yapılır" diye haykıran neredeyse kusursuz sinema örneği. türk sinemasının en iyisi olmaya bile oynar gözümde, öyle böyle sevmedim.
başka da bişi demeye gerek yok, şu an kafa da kalmadı zaten ama BAYILDIM ABİ BAYILDIM İŞTE BANA BUNLARLA GELİN
artık bir ay boyunca tırnak kesmeme gerek yok herhalde..
-90
Öncelikle çok bir şey beklemeyerek girdim filme. Türk işlerine genelde böyle bir önyargım oluyor ve çok aşırı beklentisiz girdim ama bu film çok ayrı bir şey. Özelikle kültürümüzde kullanılan genel kullanımlar
( amcaoğlu , beybaba , reis ve küfürler ) çok samimi durmuş filmde insanın içine türk insanını işliyor genel olarak. Gerilim ise hat safhada insanı öyle böyle germiyor özellikle II. kısmın sonu ve III. kısım ve genel olarak da güldürüyor insanı film bazı yerlerde bilmiyorum gerilim işinde bu kadar gülmeyi beklemiyordum belki de. Beybaba'nın genel olarak bencil bir lider olması ve filmin tabiriyle buna başkaldıran Cenk'in karakterini daha detaylı görmemiz de film açısından fevkalade olmuş. Ismail'in geçmişten mi gelir bilinmez genel olarak lideri oynamaya çalışması , Alper'in ortama ayak…